Self Placement mi Full Placement mı? Doğru Seçim
Self placement ve full placement seçenekleri, Work and Travel planlamasında en kritik kararlardan biridir; çünkü iş bulma yöntemi, bütçe, zaman yönetimi ve vize hazırlığı gibi pek çok adımı doğrudan etkiler. Kurumsal danışmanlık yaklaşımıyla hazırlanan bu rehber, hangi modelin hangi profile daha uygun olduğunu netleştirmeyi amaçlar. Programın genel çerçevesi ve süreç adımları için Work and Travel sayfası temel referans olarak incelenmelidir.
Karar verirken sıkça gözden kaçan bir diğer konu ise yaş ve sponsor uygunluğudur. Resmî olarak katılımda kesin bir üst yaş sınırı bulunmamakla birlikte, bazı sponsorlar üst limit olarak 25 veya 28 yaş uygulayabilmektedir; minimum yaş ise genellikle 18’dir ve bu durum vizeden onay alma dinamikleriyle ilişkilidir. Bu çerçeveyi netleştirmek için yaş sınırı içeriği ayrıca değerlendirilmelidir.
Bu yazıda wat kayıt aşamasında doğru modeli seçmeye yardımcı olacak karşılaştırmalar, maliyet kalemleri, zaman planı ve risk yönetimi başlıkları ele alınacaktır.
Placement modelleri neyi ifade eder?
Placement, Work and Travel kapsamında ABD’deki işin nasıl bulunacağını tanımlar. İki ana yaklaşım vardır: adayın işi kendi bulduğu self placement ve işin danışmanlık/sponsor ağıyla yerleştirildiği full placement. Her iki model de doğru planlandığında başarılı sonuç verir; fark, sorumluluk dağılımı ve süreç kontrolündedir.
Self placement (işi adayın bulması)
Self placement, adayın işvereni kendi araştırması, iletişime geçmesi ve iş teklifini alması temeline dayanır. Danışmanlık tarafı ise uygunluk kontrolü, evrak yönlendirmesi ve sponsor süreçleriyle ilerler. Özellikle belirli bir şehir/eyalet hedefi olan, iletişimi güçlü ve zaman yönetimi iyi adaylar için avantajlı olabilir.
Full placement (işin kurum tarafından yerleştirilmesi)
Full placement modelinde iş, danışmanlık ve sponsor iş ağı üzerinden eşleştirilir. Bu yaklaşım, “iş arama” yükünü azaltır ve süreç standardizasyonu sağlar. İlk kez programa katılan, daha hızlı ilerlemek isteyen veya iş arama konusunda deneyimi sınırlı adaylar için daha konforlu bir seçenek olabilir.
Karar verirken en çok etkileyen 6 kriter
Seçimi doğru yapmak için tek bir soruya değil, birden fazla kritere bakmak gerekir. Aşağıdaki başlıklar, danışmanlık görüşmelerinde en sık kullandığımız değerlendirme çerçevesidir.
1) Zaman: Ne kadar erken başlanıyor?
Wat kayıt ne kadar erken yapılırsa, seçenekler o kadar artar. Self placement’ta iş bulma süreci uzayabildiği için erken başlamak daha kritiktir. Full placement’ta ise kontenjanlar ve iş havuzu dönemsel olarak değiştiğinden yine erken hareket etmek avantaj sağlar.
- Self placement: İş araştırması + görüşmeler + teklif alma zamanı gerekir.
- Full placement: Yerleştirme daha hızlı olabilir; ancak popüler pozisyonlar erken dolar.
2) Bütçe: Ücret kalemleri nasıl değişir?
Maliyet karşılaştırması yapılırken yalnızca program ücretine değil, iş arama sürecinin dolaylı maliyetlerine de bakılmalıdır. Örneğin self placement’ta hedeflenen lokasyona göre konaklama depozitosu, ulaşım ve ilk hafta masrafları değişebilir. Güncel ücret kalemleri için program ücretleri sayfası incelenmelidir.
Genel çerçevede:
- Full placement: Hizmet kapsamı daha geniş olduğu için ücret yapısı çoğu zaman daha “paket” ilerler.
- Self placement: İş bulunmuş olsa bile evrak doğrulama ve sponsor uygunluğu gibi adımlar devam eder; toplam maliyet, planlama kalitesine göre değişir.
3) Kontrol: Şehir, eyalet, iş türü seçimi
Belirli bir şehirde çalışma hedefi olan adaylar için self placement daha fazla kontrol sağlayabilir. Ancak bu kontrol, doğru işvereni bulma ve süreci yönetme sorumluluğunu da beraberinde getirir. Full placement ise seçenekleri iş havuzuna göre sunar; adayın tercihleri dikkate alınsa da nihai eşleşme her zaman “tam hedef lokasyon” olmayabilir.
4) Risk: İş teklifinin geçerliliği ve sponsor onayı
Self placement’ta en kritik risk, bulunan işin sponsor kriterlerine uymaması veya doğrulama aşamasında sorun çıkmasıdır. İş teklifinin pozisyon tanımı, sezonluk çalışma uygunluğu ve iletişim doğrulaması gibi detaylar önemlidir. Bu nedenle self placement’ta “iş buldum” demek tek başına yeterli değildir; işin program kurallarına uygunluğu belirleyicidir.
Full placement’ta ise işlerin çoğu daha önce çalışılmış işverenlerden geldiği için süreç daha öngörülebilir olabilir. Yine de her sezonda koşullar değişebilir; bu nedenle evrak ve iletişim disiplini her modelde şarttır.
5) Dil seviyesi ve mülakat performansı
İş görüşmesi gerektiren pozisyonlarda adayın İngilizce seviyesi ve mülakat yönetimi belirleyicidir. Self placement’ta adayın işverene doğrudan ulaşması gerektiğinden iletişim becerisi daha fazla öne çıkar. Full placement’ta da mülakat olabilir; ancak süreç daha yapılandırılmış ilerler.
Vize tarafında da görüşme performansı önemlidir. Geçmiş yıllarda görüşme süreçlerinin dönemsel değişebildiğini gösteren vize görüşmeleri içeriği, hazırlık yaklaşımının neden güncel tutulması gerektiğini hatırlatır.
6) Profil: İlk kez katılım mı, deneyimli aday mı?
İlk kez Work and Travel yapacak adaylarda süreç yönetimi, evrak takibi ve zaman planı genellikle daha fazla destek gerektirir. Bu noktada full placement daha güvenli bir başlangıç sunabilir. Daha önce yurt dışı deneyimi olan, iş arama ve yazışma disiplinine sahip adaylar ise self placement ile daha hedefli bir plan kurabilir.
Hangi model hangi aday için daha mantıklı?
Aşağıdaki senaryolar, kararın netleşmesine yardımcı olur. Elbette nihai seçim, sponsor uygunluğu ve sezon planlamasıyla birlikte değerlendirilmelidir.
Self placement daha uygun olabilir
- Belirli bir şehir/eyalet hedefi varsa ve alternatif planlar hazırsa
- İşverenlerle profesyonel yazışma ve takip yapılabiliyorsa
- İngilizce iletişimde akıcılık ve mülakat rahatlığı varsa
- Erken dönemde wat kayıt yapılıp iş aramaya zaman ayrılabiliyorsa
Full placement daha uygun olabilir
- İlk kez programa katılım planlanıyorsa
- İş arama sürecine zaman ayırmak zor ise
- “Daha az belirsizlik, daha çok yapı” yaklaşımı tercih ediliyorsa
- Sezon içinde hızlı ilerlemek gerekiyorsa
Wat kayıt sürecinde sık yapılan hatalar
Başvuru modelinden bağımsız olarak, bazı hatalar süreci uzatır veya gereksiz stres yaratır. Danışmanlık pratiğinde en sık karşılaşılan noktalar şunlardır:
- Geç kayıt: Kontenjan, iş seçenekleri ve randevu planı daralır.
- Eksik evrak disiplini: Küçük hatalar büyük gecikmelere dönüşebilir.
- Self placement’ta “uygun olmayan iş”: Sponsor kriterlerine uymayan tekliflerle zaman kaybedilir.
- Bütçeyi yalnızca program ücreti sanmak: İlk gün/ilk hafta giderleri hesaba katılmayabilir.
Sonuç: Seçim bir “model” değil, bir “strateji”
Self placement ve full placement arasındaki tercih, tek bir doğruya sahip değildir; doğru seçenek, adayın hedefi, zamanı, bütçesi ve süreç yönetim kapasitesiyle belirlenir. Kurumsal bakış açısıyla önerimiz; önce hedeflerin netleştirilmesi, ardından wat kayıt takviminin gerçekçi planlanması ve sponsor uygunluğu çerçevesinde modelin seçilmesidir.
Doğru strateji kurulduğunda her iki model de güçlü sonuçlar üretir: self placement daha fazla kontrol ve hedef odaklılık sağlayabilir; full placement ise daha yapılandırılmış ve öngörülebilir bir yol sunabilir.

